YENİ KUŞAK KÖY ENSTİTÜLÜLER DERNEĞİ (YKKED) BASIN AÇIKLAMASI

 

15/03/2022

 

YENİ KUŞAK KÖY ENSTİTÜLÜLER DERNEĞİ (YKKED)

BASIN AÇIKLAMASI

Yasa ile koruma altına alınmış olan zeytinliklerde maden işletmeleri kurulmasının önünü açan genelgeye “yaşam hakkı, kültürel miras, çevre hakkı” adına itiraz ediyoruz, kabul etmiyoruz.  Zeytin, ülkemizin, özellikle de Ege Bölgemizin her şeyidir. Zeytin ağacı, uğruna şiirler yazılan, şarkılar yakılan, romanlara, öykülere, efsanelere, Hollandalı ünlü ressam Van Gogh'un tablolarına konu olan mitolojik bir ağaçtır. Coğrafyamızın, doğamızın  süsü, alışkanlığı, geçim kaynağı, yoksulun azığı ve  gölgesidir. “Zeytin dalı” uzatmak deyimi her daim barış özlemini dile getirir.  İngiliz yazar Aldous Huxley “Tümünü seviyorum, ama en çok zeytini. Öncelikle dalı ile barışı, altın renkli yağı ile huzur ve mutluluğu sembolize ettiği için“ ifadesiyle zeytini selamlar. 

Kızılçullu, Savaştepe, Ortaklar Köy Enstitüleri 1940’lı yıllarda zeytin bahçeleriyle çevrelerine örnek olacak çalışmalar üreterek Ege’de zeytinciliğin gelişimine katkı vermiş eğitim kurumlarıdır. Köy Enstitülü yazar, şair Mehmet Başaran  “Ağaçların bilgesi, zeytindir kuşkusuz… En çelimsizi bile kendini kabul ettiren bir ağırbaşlılık, bir suskunluk içinde… Yaşlarını bilen yok. Roma’nın, Bizans’ın izlerini taşıyor bazıları… Zamanlar geçmiş, sahipler değişmiş ama onlar kendi ölümsüzlüklerinde… Gene kendi kendilerinin.” İfadeleriyle kültürel miras olarak görerek zeytin ağaçlarını anlatır.  

  Zeytin,  şiirimizde hep var olmuştur. Bedri Rahmi’nin şiirinde “Önde zeytin ağaçları arkasında yâr”, Nazım Hikmet’te  “ Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı/ yetmişinde bile, mesela zeytin dikeceksin”, İlhan Berk’te  “Her akşam seninle/Yeşil bir zeytin tanesi/Bir parça mavi deniz/Alır beni”, Birhan Keskin şiirinde ise  “ Çok durdum, hiç gitmedim ben, bu dağ başında/Rüzgâra ağladım bazen/Bazen derdimin dibini saydım ıssıza/Yaşlı, durgun bir zeytin oluşuma bakma/Şuramda bir su vardı ve şuramdan/Neşeyle akardı aşağıya/Ela bir kızı sevdim ben de zamanında” dizeleriyle yer alır. 

Zeytinliklerin halka ve yasaya rağmen talana açmanın mantığını anlamakta zorluk çekiyoruz. Genelgenin iptaline kadar geçen sürede fırsattan yararlanacaklar olduğunu da biliyoruz. İktidar sözcülerinin bu alanları daha sonra tekrar zeytin bahçesine dönüştüreceğiz açıklamalarını inandırıcılıktan uzak buluyoruz.  Bu karar, halkın alışkanlıklarını, doğayla ilişkisini, yaşam geleneklerini ve bir kültürü yok etmesinin yanında halkın yüreğinde ve geleceğine ilişkin düşününde karşılığı yoktur diye düşünüyoruz. Küresel iklim krizi, yaz aylarında yaşadığımız orman yangınları, son iki yılımızı teslim alan pandemi süreçleri doğadaki dengenin önemini acılar, yıkımlar üreterek bizlere göstermesine rağmen siyasal iktidarın aldığı bu kararı akıl dışı olarak kabul ediyoruz. Ekoloji ve çevre hakkını çalışmalarında temel alan Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği Genel Merkezi ve Şubeleri olarak doğayı tahrip ve insanlığımızın binlerce yıllık kalıtı zeytin ağaçlarını yok edecek, zeytin alanların talanına neden olacak bu genelgenin iptal edilmesini talep ediyoruz.

Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği Genel Merkez ve Şubeleri

 

 

 

Kısaca YKKED

“Bizler, Cumhuriyetimizin en önemli eğitim projesi olan Köy Enstitüsü çıkışlılarının, kurucularının, çalışanlarının yakınları olarak yan yana gelip.