Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği Genel Başkanı-Demokrasi için Oydaşma:

 

                                                                                                                        Gökhan Bal

                                                                                          Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği Genel Başkanı

                                                                                                            Avukat / Fizik Öğretmeni

                                                                                                           This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

 

                                                                                                          DEMOKRASİ İÇİN OYDAŞMA

 

Günümüzde varlığını sürdüren liberal parlamenter demokratik rejimlerde gerçek anlamda demokratik bir seçim yapılabilir mi! Biraz çetrefilli ve o ölçüde karmaşık bir soru…

Ama bu soruya yanıtımız, yapılmasının olanaksızlığı yönündedir… Neden? Öncelikle, yönetenlerin yönetilenlerden daha akıllı ve becerikli olduğuna ilişkin anlayışın ne kadar yaygın ve geçerli olduğu gerçeğini baştan kabul ederek soruna yaklaşmalıyız.  

Yöneten-yönetilen ilişkisi varlığını sürdürdüğü, sınıfsal çıkarlara dayalı iktidar hiyerarşisi içinde gerçek demokratik bir seçim olanaksızdır.  Kaldı ki açık baskıcı rejimlerde yani diktatörlüklerde veya seçimle gizlenmiş parlamenter demokrasi kılıflı otoriter rejimlerde seçimin demokratik olup olmadığını tartışmak bile gerçeklikle bağdaşmaz. 

Liberal demokratik parlamenter sistemde yönetilenler lehine gerçekten demokratik bir seçim yapmanın neden olanaksız olduğunu biraz daha açarak anlatalım.

Yöneten konumundaki egemen sınıf seçimlerde kendi iktidarını sürdürebileceği bir yöntem uygular ve ezilen, sömürülen sınıfların çıkarlarını ifade edebilecekleri görüş ve önerileri çarpıtarak seçmene ulaşmasını engeller. Bu durumda yönetilenler açısından gerçekten demokratik bir seçimin koşulları yaratılana kadar demokratik seçime en fazla yaklaşacak yöntemin bulunması ve tüm seçimlerde uygulanmasını sağlamak gerekir.

Buna kısaca kendisine karşı en az direnç olanı bulma yöntemi diyebiliriz. 

Herkesin tüm seçenekler hakkındaki seçiminin dikkate alındığı ve değerlendirildiği bir yöntemdir.  Bu yöntem, belki hiç kimsenin birinci tercih olarak benimsemeyeceği ama hiç kimsenin de yüzde yüz itiraz etmeyeceği ve kendini kötü hissetmeyeceği en az itiraz görenin seçildiği bir seçim sonucunu hedefleyen yöntemdir.

İki Avusturyalı* bilim insanı tarafından bulunmuş bu yönteme, sistemli olarak ortak aklı bulma yöntemi de diyebiliriz. Bu yöntemi oydaşma kavramıyla tanımlamak istiyoruz…

Günümüz demokrasilerinde sıkça kullanılan oylama yöntemi, demokratik bir yöntem olarak sunulmakta ve yaygın biçimde kabul görmektedir.  Bu yöntem evet- hayır seçeneğine veya olabildiğince seçenekleri azaltarak bir çoğunluk oluşmasına ve çoğunluğun geneli ifade ettiği mantığına dayanır. Amaç çoğunluğu kazanmaktır. Herkes sadece bir adaya evet ya da hayır şeklinde oy verir ve oylamada birine evet dediğiniz zaman diğerini reddetmiş olursunuz. Oylama yöntemi seçmeni adaylar arasında evet ya da hayır seklinde bir seçime zorlamakta ara önerileri değer kabul etmemektedir.

Bu yöntemin yerine önerilen “Oydaşma Yöntemi” olarak tanımladığımız yöntemde ise önemli olan  en az itiraz edileni bulmaktır. Ne kadar farklı aday, öneri veya seçenek varsa demokratik seçime o ölçüde yaklaşılmaktadır. Seçime katılan herkes her öneriye direnç puanı vermek durumundadır. Bu yöntemde herkes sadece tuttuğuna değil her adaya yönelik seçimini ortaya koyuyor. Ancak seçimini itiraz olarak belirtiyor. Adaylara verilen itiraz oyu önem kazanıyor ve en az itiraz edilen seçiliyor. Adaylara verilen direnç puanları (İtiraz oyları) toplanıyor ve en az direnç puanı alan seçiliyor. Bu yöntem evet – hayır veya siyah – beyaz seçeneklerinden birini belirlemeyi amaçlamıyor siyah ile beyaz arasındaki renkleri açığa çıkarıyor, ara önerilere değer veriyor ve herkesin her adaya oy verebildiği bir sistem yaratıyor.

Günlük hayatta birçok kararımızı oydaşma yöntemine göre veririz. En az zarar göreceğimiz şekilde hareket ederiz. Toplulukların da oydasma yöntemine göre karar vermesi daha sağlıklıdır. 

Bir topluluk olarak farklı seyahat seçenekleri ile karşılaştığımız ve ancak bir seçeneği tercih etmemiz gerektiğinde çoğunluğun kararına göre değil hiç kimsenin kendisini çok mutsuz hissetmeyeceği bir seçeneğe göre hareket ederiz.

Oydaşma yöntemi, temsil ettiği anlayışın uçlarında olan adayları değil diğer anlayışlar tarafından da kabul edilebilecek adayları belirlemeye zorlar. Bu durumda da toplum uçlarda birikmek yerine herkesin kabul edilebileceği adaylarla ortalarda buluşmaya yönelir ki bu durum çeşitli toplum kesimleri arasındaki çatışmanın en aza indirilmesini sağlar.

Bu yöntem çözüm üretme açısından da, herkes tarafından ve kendisinin en az zarara uğrayacağını düşündüğü bir yolun bulunmasını sağlar ki, bu durumda toplumsal hasar en azla geçiştirilmiş ve toplumun ortalama beğenisine kavuşulmasını sağlar. Gerilimler azaltılarak bir arada bulunma ve ortak yaşama duygusu artırılır. Azınlığın temsil edilmesi açısından karar alma süreçlerindeki etkisi nedeniyle en olumlu yöntem oydaşma yöntemidir. Oydaşma yöntemi farklı çıkarlar ve gruplar arasındaki mücadeleyi ortadan kaldırmadığı gibi çoğunluğun azınlık  veya azınlığın çoğunluk üzerindeki tahakkümüne de izin vermez. Oylamanın uzlaşmaları ile oydaşmanın çözümleri karıştırılmamalıdır.

Oylama, kötüler arasından en az kötüyü seçmek için ve kendi oyunun rengini belirtemeyen bir yöntemdir. Oylama sonucu ortaya çıkan çoğunluk gerçekte toplumdaki çoğunluğu ifade etmez. Çünkü oylar gerçeği ifade etmekten uzaktır. Bu nedenle oylama yöntemi toplumu kutuplaşmaya itmektedir. Farklı görüşler sistem içinde kendini ifade edemediği için baskılanmaktadır… Oylama sisteminde aday sayısının azlığı da gerçek duyguları yansıtmamaktadır. Tarafsızları ortadan kaldırır, taraf tutulması zorunluluğu getirilir, gerçek tavır değil azaltılmış adaylar arasından birisini seçmek zorunda bırakır. Azınlık seçime yansıtılmaz.

 

Oylama şeklinde yapılan seçimler ve yarattığı olumsuzluklar…

 

Oylamada hiç baraj yoksa en fazla oyu alan kişi kazanır. 1994 İstanbul yerel seçimlerinde olduğu gibi, RTE %26 civarında bir oyla belediye başkanı seçilebilmiştir. Altı  adayla girilen bir seçimde elde edilen sonucun günümüze uzanan yansımaları ve olumsuzlukları hepimizin bilgisi dahilindedir. Bu seçimde oydaşma yöntemi uygulansaydı en az karşı çıkılan belki de 4.sırada oy alan aday belediye başkanı olabilirdi.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi seçiminde ise, %50 baraj olması nedeniyle iki turlu bir seçim yaşadık. Ama süreç yine çoğunluk oyuyla belirlenerek her iki turda da bu şekilde gerçekleşti ve %48’in hiçbir değeri olmadı ve en çok karşı çıkılan aday seçilmiş oldu.

Veto seçenekli veya nitelikli çoğunluğun arandığı durumlarda ise, ilki sistemin tıkanmasına neden olabileceği gibi, ikincisi de, yine azınlık oylarının değersizleştirmesi sonucunu doğuracağı için sakıncalıdır. Örnekler çoğaltılabilir, siyasi partilerin genellikle iki adaylı seçimlerinde bir oy fazla alanın tüm ilçe yönetimini,  il delegelerini belirlemesi vb. sakıncalarını da biliyoruz. 

 

Oydaşma yöntemi, oylama yöntemindeki tüm bu sakıncaları en aza indiren yöntemdir. 

 

Oylamada aday sayısının azaltılması yöntemi burada geçerli değildir. Aksine aday sayısının fazlalığı daha iyi sonucun elde edilmesinin nedeni olabilir. Oydaşma yöntemi en demokratik adayın, herkes tarafından azda olsa kabul edilebilir adayın seçilmesini sağlamaktadır ve  bu yöntemde, - oylamadaki evet hayır arasında ki gibi kesiklik değil -  süreklilik vardır.

Oydaşma yönteminin uygulanabilirliğine örnek vermek gerekirse; A-B-C-D kişilerinin aday olduğu bir seçimde bugüne kadar uygulanan oylama yöntemine göre, oy kullanacak kişi bunlardan yalnızca birine oy vererek tercihini kullanmakta iken, oydaşma yönteminde oy kullanacak kişi dört adaya da oy vermektedir. Oydaki süreklilik her bir adaya oy veren kişinin değerlendirmesinden kaynaklanmaktadır. 

Bir kişinin oydaşma yönteminde kullandığı oy pusulası örneği aşağıdaki gibidir.

          

Karşı Değilim Biraz Karşıyım Karşıyım Çok Karşıyım Kesinlikle Karşıyım

0 1 2 3 4

AX

BX

C X

DX

 

           Bu oy pusulasında seçmenin itiraz puanları A’ya 1,  B’ye 0, C’ye 4, D’ye 2 şeklinde olduğu görülmekte, tüm adayları değerlendirmektedir. Bu şekilde tüm seçmenlerin itiraz puanları toplanır ve en az itiraz gören kişi veya görüş, oydaşma konusu yapılan her ne ise, sonuca varılır. Böylece süreklilik arz eden bir anlayış sonucunda oydaşmaya katılanların tümünün istemlerinin dikkate alındığı sonuç belirlenmiş olur.

Bizce mevcut sistem içerisinde ulaşılabilecek en demokratik bu yöntemin, demokrasi talebi olan siyasi parti ve demokratik kitle örgütlerinden başlamak üzere tüm topluluk yapılarında bir an önce uygulamaya geçilmesi için yoğun çaba gösterilmesi gerekir. 

 

Yararlanılan Kaynak:  https://demirden-kapilar.blogspot.com/

*Erich Visotschnig ve Siegfried Schrotta

 

Kısaca YKKED

“Bizler, Cumhuriyetimizin en önemli eğitim projesi olan Köy Enstitüsü çıkışlılarının, kurucularının, çalışanlarının yakınları olarak yan yana gelip.