Türkiye Cumhuriyeti’nin Büyük Ütopyası Köy Enstitüleri
Seksen Yaşında
29 Ekim 1923’te kurulan genç Türkiye Cumhuriyeti aydınlanmasının bir ütopyası vardı: Köy Enstitüleri...
Köy Enstitüleri, 1936’da Eğitmen Kurslarıyla başlayan, 1937’de Köy Öğretmen Okulları olarak süren ve 17 Nisan 1940’ta çıkarılan yasayla Köy Enstitüsü adını alan, devrimci, aydınlanmacı bir uygarlaşma ve özgürleşme destanıdır...
Köy Enstitüleri 17 Nisan 1940’ta kurulan, 1946’da yolundan saptırılan ve 1954’te kapatılan Cumhuriyetimizin yüz akı, özgün, aşılamayan, UNESCO tarafından tüm dünyaya örnek eğitim modeli olarak önerilmiş bir özgürleşme ve örgütlenme eylemidir…
Köy Enstitüleri bir masal, hiç yaşanmamış ve asla yaşanamayacak bir hayal değil, bu topraklarda on yıllık devasa bir deneyimi yaratarak gerçekleşen ütopyadır…
Öğrencilerin tüm gereksinimlerini üreterek karşıladıkları, tarlada kazma, kürek, çapa; yapıcılıkta mala, çekiç, hızar tutan ellerin, aynı zamanda piyano tuşlarında, keman tellerinde, tuval üzerinde gezinmesi veya bir graniti heykele dönüştürmesi bir gerçektir…
Programın eksiksiz uygulanmasıyla yalnızca on yıl süren bir deneyimdir Köy Enstitüleri… 97 yıllık Cumhuriyet tarihimizde 80 yıldır konuşulan, eğitimde, sosyal yaşamda yerine yenisi konulamayan bu on yıllık aydınlanma deneyiminin yarattığı ekonomik, sosyal ve politik yenilenmenin sonuçları bugün daha iyi anlaşılabiliyor.
Köy Enstitüleri, Anadolu halk kültürü ile evrensel bilgi ve estetiğin harman edilerek kültürler arasında kurulmaya başlanmış bir köprüdür; Köy Enstitüleri, yarım kalmış Anadolu Rönesansı’dır; Köy Enstitüleri, dalından daha ham iken koparılmış dünyanın en değerli kültür, eğitim ve özgürlük meyvesidir.
Köy Enstitüleri, emperyalist işgalcileri topraklarından kovan ve ezilen halklara ulusal kurtuluş yolunu açarak uluslarası sömürge zincirinin kırılmasını sağlayan yoksul emekçi halkımızın sosyal kurtuluşa uzanan elleridir.
Köy Enstitüleri; yoksulluğun, açlığın, salgın hastalıkların, bilgisizliğin pençesindeki Anadolu için bir uygarlık ve değişim tasarımı; sosyal devrim adımıdır.
Köy Enstitüleri; eşitlikçi, demokratik, laik, karma, bilimsel, üretici eğitimin, kişilik eğitimi ve demokrasi temelli eğitim anlayışının adıdır.
Köy Enstitüleri; yalnızca "köyün canlandırılması" için öğretmen yetiştiren bir eğitim modeli veya köy kalkınma girişimi değil, topraksız köylünün köleliğe, yoksulluğa, eşitsizliğe, imparatorluk kalıntısı güçlerin baskı ve zorbalığına karşı ayağa kalkma girişimi; ilerici devrimci toplumsal değişimin, yenilenmenin dinamiğidir.
Köy Enstitüleri; çoban adayı 18 bin 940 köy çocuğundan, kendini halkına adamış, ilerici, aydın 1398’i kadın, 16.943’ü erkek Cumhuriyet öğretmeni ve 1599 köy sağlık memuru yaratan devrimci kurumun adıdır.
Özünde Köy Enstitüleri bir özgürleşme eylemidir, genç Türkiye Cumhuriyetinin 1940 yılında gerçek kılmayı amaçladığı büyük ütopyasıdır.
80 yıl önce Köy Enstitüsünde parlayan aydınlanma ışığı, Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği’nin büyük imecesinde geleceğimizi yönlendirmeyi sürdürüyor.
80. yılında Köy Enstitüsü imecesinin yaratılmasının yolunu açan büyük devrimci Mustafa Kemal Atatürk’ü ve onun efsane Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati’yi saygıyla anıyoruz.
Köy Enstitülerinin kurulmasında büyük emek harcamış olan Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’yü, Milli Eğitim Bakanları Saffet Arıkan ve Hasan-Âli Yücel’i saygıyla anıyoruz.
Köy Enstitülerinin kuramcısı ve uygulayıcısı, adını dünya eğitim tarihine altın harflerle kazıyan devrim eğitimcisi İsmail Hakkı Tonguç’u saygıyla selamlıyoruz.
80. yılında Köy Enstitülerinin yarattığı devrimci, ilerici değerleri daha da ileriye taşımak, kurtuluşun ve yeniden kuruluşun kaldıracı yapmak için imecemiz sürüyor.
YENİ KUŞAK KÖY ENSTİTÜLÜLER DERNEĞİ
MERKEZ YÖNETİM KURULU
v