Ders zili yerine Eğitimde Alarm Zilleri: Yeni Uygulamalar ve Sistem Eleştirileri
Yeni Kuşak Köy Enstitüleri: Gerçek Demokrasiye Giden Yolda Yeni Adımlar
Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği Genel Başkanı Gökhan Bal, gazetemize Köy Enstitülerinin gerçek demokrasiye nasıl katkıda bulunabileceğini açıkladı. Bal, Köy Enstitülerinin, 1946'da iç koşulların baskısıyla fiilen kapatıldığını ve 1954'te resmen kapandığını belirtti. Küresel kapitalizmin yükselmesiyle birlikte, Köy Enstitüsü değerlerinin günümüze taşınmasının zorlaştığını vurguladı.
Bal, günümüzdeki sandık demokrasisinin, seçimle belirlenen yönetimlerin dört veya beş yıl boyunca karar almasına dayandığını, bu sistemin halkı yeterince bilinçlendirmediğini ifade etti. Köy Enstitülerinin özgürlük, eşitlik ve kardeşlik ilkeleri üzerine kurulu olduğunu, bu ilkelerin Cumartesi toplantılarında uygulandığını ve herkesin söz hakkına sahip olduğunu söyledi.
Gökhan Bal ‘’Merkezi iktidar eğitim ve kültür yaşamımızı felce uğrattı, çökertti.. Çocuklarımızı, gençlerimizi evrensel kültür değerlerinden, çağdaş bilimin olanaklarından uzak tutmaya çalışıyor. Şiddet kültürü kutsanıyor. Çocuklarımız, gençlerimiz örseleniyor, kuran kurslarının, karanlık gerici örgütlerin karanlık emellerine terk ediliyor.’’ dedi.
Gerçek demokrasi için halkın etkin katılımının ve bilinçli seçimlerin yanı sıra, özgürlük alanlarının genişletilmesi gerektiğini belirten Bal, Köy Enstitülerinde uygulanan ilkelerin günümüzde de uygulanmasını önerdi. Bu çerçevede, seçili yerel yönetimlerle iş birliği yaparak dayanışma kültürünü yaymayı hedeflediklerini duyurdu.
Başkan Bal ‘’İlk olarak yerel düzeyde dayanışmacı iş birliği ve özgürlük alanları oluşturulacak ve zamanla tüm topluma yayılacak şekilde genişletilecektir. ‘’ ifadelerini kullandı. Yerel şubelerin bu ilkeleri uygulamak üzere ön çalışmalara başlamasını ve yerel yönetimlerle iş birliği yaparak köy enstitülerinin ilkelerini günümüzde hayata geçirmeye yönelik adımlar atmasını önerdi.
Başkan Bal, ‘’Enstitülerde öğrencilerin gerçek bir işle ve iş içinde yaparak, yaşayarak her türlü zorluğu aşacak şekilde yetiştirilmesi, üretimden paylaşıma kadar her aşamada herkesin söz ve karar alma süreçlerine katılması, abla-abi- kardeş ilişkilerinin yaratılması ve yaşatılması, dayanışma temelinde iş bölümünün yapılması kişilikli, nitelikli ve bilinçli insanı yaratması ilkelerin yaşama geçirilmesini sağlamıştır. Biz bugün Köy Enstitülerinde uygulanan ve yukarıda anlattığımız ilkelerin hayata geçirilmesinin yanında kişinin özgürlük alanlarının daha da fazla genişletilmesini öneriyoruz. Yurttaşların kendisini özgürce ifade edebilecekleri, yeteneklerini sakınmadan, korkmadan ortaya koyabilecekleri geniş özgürlük alanlarının yaratılmasını istiyoruz. ‘’ açıklamasında bulundu.
ÇEDES ve MESEM ile ilgili de konuşan Bal, ‘’Hurafelere, dogmatik düşünceye dayalı ÇEDES gibi çağımıza ve yaşama ters düşen, uyduruk projelerle zaman ve kaynak savurganlığına son verilmelidir. Mesleki Eğitim Merkezleri, birçok örnekte öğrencilerin ustalarının ayak işlerini yaptığı, üretilen işi izlemek yerine temizlik, çay kahve getir-götür işlerinin öğrenciye yaptırıldığı alanlara dönüşmüştür. MESEM vasıflı işçi yetiştirmek yerine bu haliyle ucuz ve basit iş gücü yetiştirir konumundadır.‘’ dedi.
ECE İÇMEZ
/İZMİR
Cumhuriyet Gazetesi Röportaj