ÖRGÜTÜMÜZÜN GELECEĞİNE DAİR
Derneğimizin kurulduğu günden bugüne kadar yaptıklarına ve yapamadıklarına ilişkin olarak durumunu değerlendirmemiz gereken bir sürece girmiş bulunuyoruz. Bu değerlendirmenin derneğimizin geleceği için son derece önemli olduğuna inanıyoruz.
Ancak bu değerlendirmeden önce “Parça bütüne tabidir ilkesi” gereği dünyadaki ve bölgemizdeki gelişmeler hakkında genel bir değerlendirme yapmamız gerektiği açıktır. Çünkü derneğimizin ileriye dönük çalışmalarının bu değerlendirmeye bağlı olduğunu düşünüyoruz.
Görünen o ki egemen küresel kapitalist güçler, önümüzdeki süreçte yönetim alanlarını genişletmek ve bu alanın dışına çıkma eğilimi gösteren ülkeleri yeniden yönetim alanına dahil etmek için dünyayı istikrarsızlaştırmanın yanında bu ülkelerin ağır bedeller ödemeleri için savaş dahil tüm politik araçları kullanmaktan çekinmeyecekleri bir dönemi insanlığa yaşatmaya kararlı görülmektedirler.
Rusya ile başlayan Suriye ve İran ile devam edeceği görülen bu süreç sonuçta Çin’in kuşatılması planları ile adım adım ilerleyecek ve en ağır hesaplaşma o aşamada yaşanacaktır. Çin kuşatmayı boşa çıkarmak için geniş çaplı uluslararası işbirlikleri gerçekleştirmekte ve kendisi üzerine gelinmesi sürecini uzatmaya çalışmaktadır. Böylece gücünü iyice artırabileceği ve kendisini bu savaşa hazır hissedeceği bir süreci yaşamak istemektedir. Ancak egemen küresel kapitalist güçler bu fırsatı Çin’e vermemek için Hindistan dahil işbirliklerini artırarak Çin’i yalnızlaştırmak ve bir an önce onunla hesaplaşmak istemektedirler. Önümüzdeki süreç bu hesaplaşmanın tarihinin yazılacağı bir süreç olacaktır.
Ukrayna’dan sonra komşu ülke Suriye’de yaşananlar bu hesaplaşmanın yaklaştığının işaretini vermektedir. Bu hesaplaşmanın ülkemizin yakın/uzak komşularını kapsamış olması nedeniyle bizi derinden etkilenmesi kaçınılmaz görünüyor. Yine ülkemizi doğrudan etkileyecek bu sürecin bir parçası olan Avrupa’da, faşist eğilimli partilerin desteklenmesi ve iktidara gelmelerinin sağlanmaya çalışılması da sürecin dikkatle değerlendirmemiz gereken başka bir boyutunu oluşturmaktadır.
Ülkemizi yönetenler bu hesaplaşmaya ilişkin kendi çıkarımlarını yaparak, izleyecekleri yol haritasını belirlemeye çalışırken bizim de dernek olarak kendi yol haritamızı belirlememiz derneğimizin geleceği açısından son derece önem kazanmaktadır.
Derneğimizin yol haritasında öncelik ise, öze dönük çalışmalarımızın gerçekleşebilmesi için bölgesel barışın sağlanması ve korunmasına yönelik olmalıdır. Derneğimizin bu talebinin gerçekleşebilmesi için tüm demokrasi güçlerinin barış talebimize katılımını sağlamakla doğrudan bağlantılıdır.
Üyelerimizin her birinin amacı ise, önce içimizden başlayarak ülkemiz ve bölgemizde barışı sağlamak ve korumak için “tüm bu eşitsiz dünyada yokluktan ve yoksunluktan yana nasıl bir tavır geliştirebilirim ve bu zaman da bana düşen görev nedir” ilkesine bağlı kalarak nasıl bir çalışma yapmalıyım olmalı, sonra da bu anlayışın diğer demokratik kitle örgütlerinde gelişmesine çalışmalı ve barış sürecinin egemen olmasını sağlamalıdır.
Bu genel amacımızı gerçekleştirebileceğimiz oranda öze dönük çalışmalarımızın başarılı olacağını düşünüyoruz.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Derneğimizin bugüne kadar Köy Enstitüsü aydınlanma felsefesini, kitap ve dergi yayınlarının yanında sempozyum, panel ve çalıştaylar düzenleyerek toplumun geniş kesimlerine ulaştırmaya çalıştı ve bu anlamda başarılı bir süreç yürüttüğünü söyleyebiliriz. Ancak gelinen aşamada bu çalışmalarımızın yanında Köy Enstitüsü aydınlanma felsefesinin günümüze taşınması için somut çalışmalar yapmamız gerektiği de açıktır.
Bunun için örgütlenmemizi gözden geçirmeliyiz ve bir yenilenme yaşamalıyız. İçinde yaşadığımız eşitsiz yaşam koşulları hepimizde az veya çok bir yıpranmaya neden olmaktadır. Buradan tazelenerek çıkabilmenin var olan ve içinde yaşadığımız bu düzen içinde ne kadar zor olduğu açıktır. Ancak her şeye rağmen bunu azda olsa başaranların olduğu da inkar edilemez. Demek ki olabiliyor. O zaman hepimiz olabildiğince kısa süre içerisinde en azından bu yenilenme sürecini kendimiz için başlatmalıyız. Bu yenilenme süreci derneğimizin önündeki zorlukların aşılması, dışa dönük etkinliğinin artırılması ve ülkemizde barışın korunması için çok önemli bir kaldıraç olacaktır.
Her birimizin kişisel yaşamımızda gerçekleştireceğimiz bu olumlu değişimlerin önce derneğimizi sonra diğer demokratik örgütlenmeleri etkileyecek sonuçta ülkemiz ve bölgemize yönelik barışın yaşatılması ve demokratik düzen talebinin güçlenmesine katkıda bulunacaktır.
Biz bu yenilenme sürecinin köy enstitülerindeki gibi gerçek bir işin yapılması ile başarılabileceğini düşünüyoruz. İşin yapılmasından bitirilmesine kadar olan sürecin demokratik olması, işin sonucunda yapılan değerlendirmede eleştiri ve öz eleştiri mekanizmasının işlemesi, işe katılanların süreç içinde kendilerini daha iyiye ve güzele doğru yeniden yaratmasını sağlayacaktır. Aksi durumda derneğimiz önceki çalışmalarını tekrarlayacak ve köy enstitüsü felsefesini günümüze taşıyacak somut bir çalışmayı gerçekleştiremeden kısır bir döngüde varlığı sürdürmeye çalışacaktır.
Bu kısır döngüye düşmememiz ve aşabilmemiz için yerel yönetimlerle başlamayı düşündüğümüz uygulama derneğimizin somut bir adım atmasını sağlayacaktır. Yerel yönetimlere yönelik yapılan son uygulamalar bu anlamda uygulamanın başlatılabilmesinin önündeki zorluklardır. Ancak yapmaya çalıştığımız işin kendisi eğer iyi bir planlama sonucu oluşturulabilirse her türlü zorlukta denenecek yetersizlikleri bu süreç içerisinde giderilecek ve sağlam bir temel üzerinde yükselecektir. Bu şekilde başlayacağımız çalışma topluma yeni bir nefes aldıracak, kendimiz için istenileni diğeri içinde istenilmeyi sağlayacak, lafa değil iyiliğe ve güzelliğe gidecek iş üretilecek ve toplumsal barışın gerçekleşmesi sağlanacak veya en azından bu yolda ilerlenecektir.
Köy enstitüleri temel felsefesinden hareketle somut işe başlanabilmesi için - iş içinde üretim ve üretim içinde eğitim, yerel üretime bağlılık, eleştirel bir süreç ve planlama, özgürleştirici ve kendine yeterli bir yapılanma, nitelikli ve kişilikli insan gelişimi – gibi ilkelerimizi temel alan ve okul öncesinden başlayarak yaşlılık dönemini de kapsayan çalışmanın başlatılması bizce derneğimizin önündeki süreçte yapması gereken en önemli çalışma olmalıdır. Bunun koşullarını yaratmak tüm üyelerin sorumluluğundadır. Yaşarken bunu göremeyecek olsak dahi bu yolda çalışmış olmanın huzurunu yaşamak imkan dahilinde olacaktır.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Cumhuriyet Halk Partisinin 19-20 Ekim 2024 tarihinde Hasanoğlan Köy Enstitüsü yerleşkesinde düzenlemiş olduğu “Eğitim Zirvesi”’ne davet edilen derneğimiz, Öğretmen Yetiştirme ve Köy Enstitüsü masasında temsil edilmiş ve devam edecek süreç içerisinde her iki masada hazırlanan sonuç bildirisine katkılarını sunmuştur. CHP’nin bu çalışmasını olumlu olarak görüyor ve yerel yönetimlerle birlikte yapmayı düşündüğümüz somut çalışmaya doğru bir başlangıç olmasını diliyoruz.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
2024 Mustafa Necati Öğretmenlik Onur Ödülü Tahsin Yücel öğretmenimize verildi.
Köy Enstitüsü emekçisi olarak öne çıkmayan ama her türlü özveriyi kişiliğinde barındıran ve tanımaktan mutluluk duyduğum değerli eğitimci Tahsin Yücel öğretmenim. Size Mustafa Necati Öğretmenlik Onur Ödülü verilmesini kararlaştıran derneğimizin bütün çalışmalarına ilerlemiş yaşınıza ve uzak ilçede bulunmanıza rağmen katıldınız.
En çok sizin gibi kendisini öne çıkarmayan eğitim emekçilerine bu ödülün verilmesi gerektiğini düşündük. Merkez yönetim kurulu ve şubelerimizin ortak kararıyla bunu gerçekleştirmiş olmaktan büyük mutluluk duymaktayız. Size sağlıklı ve uzun bir yaşam diliyoruz.
GÖKHAN BAL
